Yabancı dil
denilince Ülkemizde akla ilk olarak Batı dilleri gelmektedir. Bu dillerden önce Arapça ve Farsça öğretimi
yaygındı. 1950’den sonra yeniden açılan İmam-Hatip okulları ile ilahiyat
fakültelerinde Arapça öğretimine tekrar başlanılmıştır.
Ortadoğu ülkeleriyle siyasi, ticari ve ekonomik işbirliği, turizm ilişkileri artmaya başlayınca “konuşma Arapçası” da öğretmek amacıyla 1984 yılında, Gazi Üniversitesi’nde “Arapça Öğretmenliği” anabilim dalı kurulmuştur. Daha sonra İngilizceden sonra ikinci sırada Almanca ve Fransızca ile hemen hemen aynı seviyeye yükselmiştir.


Türkiye'de de yaşayan insanların büyük
çoğunluğunun inancının İslam olması ve İslam'ın ana kaynaklarının dilinin
Arapça olması hasebiyle Arapça yüz yıllardır öğrenilmek istenen bir dildir.
Ayrıca Türkiye ve Arap dünyasının ticari, siyasi ve ekonomik olarak oldukça
yakınlaşmasıyla birlikte Arapça bilmek oldukça önemli hale geldi. Bu
sebeplerden dolayı Arapça öğrenmek isteyen sayısı hızla artış gösterdi. Tabii
bu ihtiyaca cevap verecek kurumların olması gerekiyordu ve Liva, tam da bu
noktada bu büyük boşluğu doldurdu.