4 Kasım 2017 Cumartesi

ARAPÇANIN ÖNEMİ

             Yabancı dil denilince Ülkemizde akla ilk olarak Batı dilleri gelmektedir.  Bu dillerden önce Arapça ve Farsça öğretimi yaygındı. 1950’den sonra yeniden açılan İmam-Hatip okulları ile ilahiyat fakültelerinde Arapça öğretimine tekrar başlanılmıştır.

           


 Ortadoğu ülkeleriyle siyasi, ticari ve ekonomik işbirliği, turizm ilişkileri artmaya başlayınca “konuşma Arapçası” da öğretmek amacıyla 1984 yılında, Gazi Üniversitesi’nde “Arapça Öğretmenliği” anabilim dalı kurulmuştur. Daha sonra İngilizceden sonra ikinci sırada Almanca ve Fransızca ile hemen hemen aynı seviyeye yükselmiştir.
Arap dilinin dünya dilleri arasında önemli bir yeri vardır ve önemi gün geçtikçe artmaktadır. Kur’an-ı Kerim Arap diliyle indirilmiştir. Arapça yirmi iki Arap ülkesinde anadil olarak ve İslam ülkelerinin çoğunda ikinci dil olarak kullanılmaktadır.


              Türkiye'de de yaşayan insanların büyük çoğunluğunun inancının İslam olması ve İslam'ın ana kaynaklarının dilinin Arapça olması hasebiyle Arapça yüz yıllardır öğrenilmek istenen bir dildir. Ayrıca Türkiye ve Arap dünyasının ticari, siyasi ve ekonomik olarak oldukça yakınlaşmasıyla birlikte Arapça bilmek oldukça önemli hale geldi. Bu sebeplerden dolayı Arapça öğrenmek isteyen sayısı hızla artış gösterdi. Tabii bu ihtiyaca cevap verecek kurumların olması gerekiyordu ve Liva, tam da bu noktada bu büyük boşluğu doldurdu.